Bak Bana

Herşeye alıştığımızı söylüyorlar. Zaman içinde bütün korkuların daha az korkutucu, bütün acıların daha az acı verici olduğunu söylüyorlar. Ama hayvanların yaşamları ve ölümlerinden para kazanan adi iş hayatı artık beni daha fazla hasta ediyor. Bir çiftlikten ya da yoldan döndüğümde, bilgisayar başına oturup bir kaç saat içerisinde fotoğraf ve videoları yüklüyorum. Genellikle bir sefer yetiyor. Bugün, haftalar sürebilir. Uyanıyorum, odada yürüyorum; her seferinde yeniden baktığım fotoğraflar var. Tekrar tekrar bakıyorum onlara. Herşey ölü. Kurtarmayı başarabildiğimiz bir kaç hayvan var sadece. Onlara o çalınmış yaşamlarını geri verebileceğimiz.

Nasıl olur da on yıl öncesine göre daha az acı verebilir ki?

Daha çok gördüm, daha çok tanık oldum. Bugün daha çok biliyorum. Çiftliklerde,mezbahalarda ya da laboratuarlarda yaşamın ve ölümün nasıl el ele yürüdüğünü daha fazla biliyorum. İnsanların çoğu için diğer hayvan türlerinin sadece kullanılıp atılacak şeyler olduğunu daha fazla biliyorum. Hayvanları savunma hareketi içinde yer alan insanların içindeki aptallığı, korkuyu, konfor düşkünlüğünü, yalanları, gizemci tavırları, çamur atmaları ve yalan dolanı. Hayatından memnun bu kalabalığa (hem hareketin içinde hem de dışında olanlara). bağırmanın ne kadar zor olduğunu. Çıkış yolunu artık daha az bildiğimi daha çok biliyorum.

Bazen birileri benim çok uçlarda olduğumu söylüyor, çok ileri gittiğimi. Bu tür anlarda hayâl kuruyorum: Mezbahadayım, öldürme hattının yanında duruyorum, yanımda bir dana asılı duruyor ve ileride birisi bıçağını biliyor. Danaya soruyorum:” Sence çok mu uçlarda birisiyim? Çok mu ileri gidiyorum?” Dana bakıyor, gözleri kocaman, az sonra hayat kalmayacak o gözlerde , ve diyor ki; ” bak bana…”

Ve ben ona bakıyorum, gözlerimi kapamamaya çalışıyorum.

(Jonás Amadeo Lucas ve Jose Valle için)

Translation: CemC - Hayvan Özgürlüğü Hareketi ve Felsefesi

enter1

_mg_05952_mg_21721

_mg_22301_mg_02881

pa2601902_mg_20311

This entry was posted on Čtvrtek, Březen 17th, 2011 at 11.11 and is filed under yazıları. You can follow any responses to this entry through the RSS 2.0 feed. Responses are currently closed, but you can trackback from your own site.

Comments are closed.